25 Mart 2014 Salı

Mete


Mete veya Mao-tun (Çince: 冒頓單于 pinyin: Mòdú chānyú; MÖ 234 - MÖ 174), MÖ 209-MÖ 174 arasındaki Türk-Hun (Hiung-nu) hükümdarıdır.Oğuz Kağan Destanı'ndaki Oğuz Kağan ile aynı kişi olduğu düşünülmektedir.


Tahta Çıkışı



Çin kaynaklarında anlatılan bir olaya göre, Asya Hun imparatorluğu'nun kurucusu olan Teoman, oğlu Metehan'ın kendisi yerine üvey annesi Yenşi'nin oğlunu tahta çıkarmak istedi.Törelerine göre Türk hatundan olan, has bir Türk'ün tahta geçmesi gerekiyordu. Metehan'ın Üvey Annesi Çin'liydi. Yani Çinli kadından olan erkek çocuk tahta geçemezdi. Bu durumdan dolayı üvey annesi Metehan'ın babasını doldurdu ve Mete'yi komşu kavim olan Yüeçiler'e (Yuezhi) rehin olarak gönderdi. Babası, ardından Yuezhi'lere savaş ilan ederek Mete'yi öldürtmek istedi. Mete, babası Teoman Yuezhi'lerin topraklarına girmeden Yuezhi'lerin elinden kaçtı. Babası bu kadar zorlukları atlatmasının ardından hakkını vermek için emrine on bin çadırlık bir birlik verdi. Sonunda da Mete öz babasını, üvey annesi ve kardeşlerini öldürüp kağan oldu (MÖ 209)



Ok Hikayesi



Daha sonra pek çok göçebe kavimin kullandığı çavuş oku adı verilen ıslıklı okun mucidinin Mete olduğu kabul edilir. Çin kaynaklarına göre eğer okunu bir yöne yöneltirse emrindeki askerlerin hepsi o hedefe ok atarak hemen yok ederdi. Bir gün okunu en sevdiği atına çevirdi. Askerlerinden bazıları tereddüt etti. Bunun üzerine okunu sırayla tereddüt edenlerin üzerine çevirdi. Atına ok atmakta tereddüt eden askerlerinin hepsi atılan oklarla öldürüldü. Böylece küçüklükten beri oynadığı okunu hedefe çevirme oyunu emirlerinin tartışılmazlığını da perçinledi. Bir gün emrinde demir disiplini ile yetiştirdiği 10 bin askeri varken okunu ava çıkan babasının üzerine çevirdiğinde askerlerinden hiçbiri tereddüt etmemişti.Metehan, Hun İmparatorluğu’nun kurucusu Teoman’ın oğludur. Tarihte Asya milletlerini tek çatı altında toplayan ilk hükümdardır. Çin Seddi'ni aşabilen ilk Türk hükümdar olan Metehan, hükümdarlığı süresince Büyük Okyanus’tan Hazar’a, Keşmir’den Kuzey Sibirya’ya kadar bütün Asya’nın hâkimi olmuştur.Osmanlı tarihçileri tarafından Oğuz Han olarak adlandırılan Metehan Osmanlıların da kökeni olan oğuz boylarındandır. Metehan’ın doğduğu yer tam olarak bilinmemektedir, fakat MÖ 209 yılında tahta geçtiği, 35 yıl boyunca imparatorluğunun başında kaldığı ve MÖ 174 yılında vefat ettiği bilinmektedir


Metehan'ın Fikri



“Birlikten kuvvet doğar” felsefesine inanan Metehan ilk iş olarak bütün Türkleri bir araya getirmeye çalışmış ve Türk Birliğini kurmayı başarmıştır. Daha sonra Türklerin akrabası sayılan Tunguzları ve Moğolları bir araya getirmiş ve o çağda önünde kimsenin duramayacağı büyüklükte bir ordu teşkil etmiştir.

Metehan zamanında ülke sınırları Kuzeyde Sibirya, Batıda Hazar Denizi ve Güneyde Hindistan’a kadar olan bütün Asya topraklarını içine almıştır. Daha sonra Çin üzerine harekete geçen Metehan önündeki engelleri sırasıyla aşarak Çin’e doğru yaklaşmıştır. Dönemin en büyük ordusundan korkan Çin, Çin Seddi’ni yaptırmış, aşılamayacağına inanarak rahatlık içerisinde bulunmuştur. Fakat Metehan’ın 320000 kişilik ordusu bu duvarı aşarak Çin İmparatorunun bulunduğu Pateng kalesine ulaşmıştır. Pateng kalesini ablukaya alan Metehan tabiri caiz ise kaleye kuş uçurtmamıştır. Pateng kalesine yapılan kuşatmanın kaç gün sürdüğü tam olarak bilinmemektedir, fakat yiyeceği tükenen Pateng kalesinin ve Çin imparatorunun direnci kalmamıştır. Umudu kalmayan Çin imparatorunun, Kuzeydeki Çin vilayetlerini Türklere bırakmayı ve yıllık vergi ödemeyi kabul etmesi sonucunda kuşatma kaldırılmıştır. Kuşatmanın başarılı sonucu ve elde edilen zafer, Metehan’ın adını tarihe altın harflerle yazdırmıştır.Metehan daha sonra geçmişte ülkesinden toprak talebinde bulunan doğu komşuları Donghu üzerine harekete geçmiştir. Donghuları ağır bir yenilgiye uğratmıştır. Donghular Metehan'ın baskısına dayanamayıp anlaşma yapmak zorunda kalmışlardır. Donghuları yıllık sığır, at ve deveden oluşan vergilere bağlayan Metehan, MÖ 208 yılında Donghuları egemenliği altına almıştır.

Donghular dan sonra Metehan Kuzey Moğolistan'da yaşayan Tunguzlara doğru yönelmiş ve Tunguzları egemenliği altına almıştır. MÖ 177-165 yılları arasında Hunların güney batısında, Tanrı Dağları ile Gansu arasında yaşayan Yüeçi'lerin üzerine seferler düzenlemiştir. MÖ 203'te Yüeçi'leri mağlup ederek, Hun İmparatorluğu'nun egemenliği altına girmelerini sağlamıştır.Metehan daha sonra Ordos bölgesinde hakim olmaya çalışan Tahin Türklerini yenilgiye uğratmıştır. Çin üzerine sık sık seferler düzenleyen Metehan Sarı Irmak'ın güneyindeki kaleleri ele geçirmiştir. Bu zafer sonucunda Hunlara büyük gelirler getirecek önemli ticari yollarının kontrolünü ele geçirmiştir. Bölgede yaşayan Altay kavimlerini egemenliği altına alan Metehan, askeri ve stratejik açıdan güçlenmiştir.Oğuz Destanında Metehan'ın zaferlerini anlatılmıştır. Metehan'ın övüldüğü Oğuz Destanı dünyanın en ünlü destanlarındandır. Oğuz Destanı'nda  Metehan'ın doğumu kısaca şu şekilde anlatılır. "Günün birinde Ay Kağanın gözü parladı, bir oğlan çocuk doğurdu.Çocuğun yüzü mavi, ağzı ateş kırmızısı, gözleri ela, saçları, kaşları kara idi. Güzel perilerden daha güzeldi. Anasının sütünü bir emdi, bir daha emmedi. Yiyecek istedi, konuştu. Doğduktan kırk gün sonra yürümeye, ata binmeye başladı. Ayakları kurt ayağı, beli kurt beli gibiydi. Vücudun her yanı tüylüydü. İşi gücü  ata binmekti..."

Metehan hayatı boyunca hudutlarının emniyetini sağlamıştır. Yapmış olduğu bir çok fethin yanı sıra  devleti de teşkilatlandırmıştır. Milattan önce 174 yılında vefat eden Metehan'ın yerine, Çin kaynaklarında adı “Ki-yo” olarak bilinen oğlu, Kiyükhan (Gökhan) geçmiştir.Metehan vefatından önce, Asya'da birçok kavimi çatısı altında toplamayı başarmıştır. Doğudan batıya Japon Denizi'nden İdil Nehri'ne ve kuzeyden güneye Sibirya'dan Tibet ve Keşmir'e uzanan büyük bir imparatorluk kuran Metehan'ın ülkesi yaklaşık 18 milyon km2 büyüklüğe sahip olmuştur.





kaynakça: http://tr.wikipedi.org

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder