1 Nisan 2014 Salı

Cengiz Han


Cengiz Han  (ya da doğum adıyla Temuçin (anlamı: demirci)  18 Ağustos 1227) Moğol Börçigin ailesinden siyasetçi, asker ve han. Moğol kabilelerini buyruğu altında birleştirerek Moğol İmparatorluğu'nu (1206-1294) kurmuştur.Bu imparatorluk Dünya tarihinin bitişik sınırlara sahip en büyük imparatorluğudur. Timuçin ismiyle Moğol Devleti hükümdarı akrabası olarak doğmuş, meritokratik (liyâkata bağlı) oldukça güçlü bir ordu kurmuş ve en başarılı ordu lideri olarak tarihe geçmiştir.

Tüm dünya tarafından genelde acımasız ve kana susamış bir fatih olarak gözükse de, Moğolistan'da oldukça sevilen bir sembol hâline gelmiştir.Moğolistan'ın babası olarak görülür. Kağan olmadan önce; Doğu Asya ve Orta Asya'daki birçok göçebe topluluğu yenmiş ya da birleştirmiş ve onları "Moğol" sosyal kimliğine taşımıştır.Orta Asya'daki Kara Hıtay, Kuzey Çin'deki Batı Xia ve Jin Hanedanı'nı ele geçirmiş, İran'daki Harezmşahlar Devleti de dahil olmak üzere birçok yeri fethetmiştir.
Avrupa ve Asya'daki hâkimiyeti; radikal olarak bu bölgelerin demografisini ve jeopolitikasını değiştirmiştir. Moğol İmparatorluğu, günümüz ülkelerinden Çin, Moğolistan, Kore, Rusya, Ukrayna, İran, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan, Irak, Türkiye, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Pakistan, Macaristan, Polonya, Tacikistan, Afganistan, Türkmenistan, Moldova ve Kuveyt'in neredeyse tamamını ele geçirmiştir ve Sırbistan, Hindistan ile Bulgaristan büyük zarar almıştır, ancak 1242 yılında Viyana'ya yaklaşan yeni Han ölmüş ve, Moğollar gelenekleri uyarınca yeni bir Han seçmek için geri çekilmek zorunda kalmıştır. Bunun üzerine Avrupa yaşadığı Moğol gazabından kurtulmuştur.Cengiz Han, ana dili Moğolca'nın yanında Bertold Spuler'in iddiasına göre Göktürkçe de bilmekteydi. Öncülleri de onun gibi birkaç dil bilmekteydi.Adı "Temüǰin" (Türkçe: Temuçin), Moğolca'da Demir anlamına gelen "Temür"den türemiştir.


Doğumu




Hayatının ilk yılları hakkında az bilgi vardır. Pek az kaynak o döneme ilişkin bilgiler vermektedir. Küçük bir kabile olan kiyat kabilesinde doğduğu ve babasının ona Temuçin ismini onun Temuçin Uge isminde bir lideri yakaladığı için verdiği ileri sürülmektedir. Başka bir rivayete göre ise elinde bir kan pıhtısıyla doğmuştur ki bu da kabilenin ileri gelenleri tarafından savaşçı ve muzaffer bir şahsiyet olacağına yorulmuştur. Moğol Devleti'nin son hükümdarı Kutala'nın yeğeni, Börçigin'in lideri Yesügey'in büyük oğludur, annesi Höelin, Onggirat boyunun Olkunat kabilesindendi. Orta Asya'da göçebe hayatı yaşamışlardı.


Ailesi




Cengiz babası tarafından Kabul Han, Ambagai ve Kutula Han'ın akrabasıydı. Bulundukları Moğol Devleti, Jin Hanedanı altındaydı ve Tatarlar'ı desteklemeleriyle 1161'de Kabul Han yokedildi. Babası Yeşügey dağılan Moğol kabilelerinin başına geçmiş, ancak Tayiçyut kabilesi ile rekabet yaşıyordu. 1161'den sonra Tatarlar çok güçlenince, Çin desteğini Tatarlardan Keraitlere çevirdi.


Çocukluğu




Efsanelere ve daha sonraki yazarlara göre, Temuçin'in çocukluğu oldukça zor geçti. Henüz 9 yaşındayken, görücü usülü evliliğine göre babası Yeşügey, Temuçin'i eşi Börte'nin Onkırat kabilesinden olan ailesine verdi. Burada evlilik yaşı olan, 10 yaşına gelene kadar Deiseçen'e; evin reisine hizmet etti.

Evine dönerken babası Tatarlar tarafından zehirlenmişti. Bunun sebebi de onlara karşı yaptığı seferler ve saldırılardı. Bu sayede Temuçin kabilenin reisi olmuştu, ancak kabilenin üyeleri küçük bir çocuğun liderliğini kabul etmediler ve Temuçin'i ve ailesini terk ettiler.


Devam eden yıllarda, Temuçin ve ailesi doğada göçebe hayatı yaşadı. Ağaçlardaki meyvelerden ve doğadaki hayvanları avlayarak yaşıyorlardı. Bir seferinde de, Temuçin üvey kardeşi Bekter'i avladıkları hayvanı bölüşürken anlaşamadığı için öldürdü. Annesi karşı çıksa da, öldürmek üzerine hiçbir zaman pişmanlık göstermedi. Bu olay ayrıca onu ailenin reisi yapmıştı. 1182'deki başka bir olayda da, eski kabilesi tarafından saldırıya uğramış ve esir düşmüştü. Tayiçyutlar'a esir düştüğünde, gelecekte generallerinden biri olacak Çilayun'un yardımı ile kaçtı. Annesi Helin Temuçin'e hayatta kalabilmesi için birçok ders verdi. Moğolistan'ın politikasından, diğer kabilelerle ittifak kurmaya, ve zor tabiat koşullarına kadar. Bu gelecekte Temuçin'in anlayışını da bir şekle sokar. Gelecekteki generallerinden Cebe ve Borçu da bu dönemde Temuçin'e katılırlar. Kardeşleriyle beraber, ilk gelişme ve diplomasi için insan gücünü temsil ettiler.


Temuçin Börte ile 16 yaşındayken evlilik düğünü yaptı. Daha sonra Merkit kabilesi tarafından kaçırıldı, Temuçin de Börte'yi o dönemdeki arkadaşı daha sonra da düşmanı olan Camuka'nın yardımıyla kurtardı. Börte hep tek imparatoriçeydi, ama Temuçin geleneklere uyarak meritokratik eşleri oldu. Börte'nin ilk çocuğu Cuci, Merkit kabilesinden kaçırıldıktan 9 ay sonra doğdu; böylece de babasının kim olduğu hakkında hep soruları da beraberinde getirdi.





Orta Asya'nın birleşmesi




Bu dönemde Temuçin'in birleştirdiği Orta Asya'daki başlıca konfederasyonlar şunlardı:
  • Naymanlar
  • Merkitler
  • Uygurlar
  • Tatarlar
  • Moğollar
  • Keraitler


1100'lü yıllarda Moğolların başlıca rakipleri, batıda Naymanlar, kuzeyde Merkitler, güneyde Tangutlar, doğuda da Çin ve Tatarlardı. 1190'da Temuçin ve danışmanları sadece Moğol konfedarasyonunu birleştirdi. Mutlak hâkimiyeti ve insanların kanunlarına uygulaması için bir anayasa da yazıldı, bunun ismi "Yasa" idi ve halk arasında "Yasak" olarak biliniyordu. Bu kanunlarda halkın ve savaşçıların saldırılardan pay alacağı da yazıyordu, ancak gizli bir yasa olduğu için tamamı bilinmiyordu ve hiç bir zaman bir kopyasını yaratmadı. Cengiz Han'ın oğlu Çağatay da bu kanunların uygulanmasından sorumluydu.Bu yasanın kanunları oldukça ağırdı ve hemen hemen herşeyin cezası ölümdü. Örnek olarak, eğer ki bir asker önündeki insandan düşen bir şeyi o kişiye vermezse öldürülüyordu. Kanunname içinde suyu kirletenlerin idamından, elbiselerin tamamen yıpranmadan yıkanmasının yasaklanmasına kadar birçok madde mevcuttu ama bu kanunname'de geçenler tam olarak belli değildir.


Ölümü




1223 ve 1224 yıllarını Kulan-Başın ve İrtiş'de geçiren Cengiz Han; 1225'de Batı Xia Hanedanı'na karşı sefere çıktı. Hsia merkezinin teslim olmadan iki gün önce günümüz Gansu'sunda Tangut seferi sırasında hastalanarak 1227 yılının 18 Ağustos'unda öldü.Moğol geleneği uyarınca mezarı gizli tutulsa da, cesedinin Onon ve Kerulen kaynakları yakınında, Burhan-Haldun dağları arasında bir yere gömüldüğüne inanılmaktadır. Ondan sonra gelenler de buraya gömüldü ve heykelleri dikildi.Mezarının gizli tutulması için birçok at mezarın üstüne gezdirilerek mezarın belırgınliği giderilmiştir.




Dünya tarihindeki etkileri




Cengiz Han'ın Asya'yı birleştirmesiyle sınırlar ve gümrükler kalkmış, Asya'daki iktisadi yapı değişmiştir. Halklar arası ticaret artmıştır. Hem Asya hem de Avrupa'daki sınırları sayesinde iki kıta arasında bilgi ve tecrübe akışını, kısa bir süre de olsa, sağlamıştır.Ayrıca Hıristiyan ve Müslümanlar arasındaki düşmanlığın yine kısa süreliğine olsa da azalmasına sebep olmuştur.Bağdat'ın yakılması İslam ve dünya tarihini teknolojisini ve bilimini ileri götürebilecek çok önemli eserlerin yok olmasına sebep olmuştu.





  • National Geographic'e göre; Cengiz Han Dünya'da en fazla ırkı devam eden kişi. (16 milyon) 
  • Michael H. Heart'ın tarihin en fazla etki bırakan liderleri arasında 29'uncu olmuştur.
  • National Geographic tarafından tarihin en önemli 50 politika liderlerinden biri seçilmiştir.
  • Bin yılın en büyük 10 kültürel efsanesi olarak 1998'de Dr G. Ab Arwel'ın araştırması sonucunda seçilmiştir.
  • Carnegie Enstitüsü Küresel İklim Bölümü tarafından dünya tarihinin ilk küresel soğutmacısı seçilmiştir.



  • Ölümünden Sonra




    Genelde bilinenin aksine, Cengiz Han Moğol İmparatorluğu'nu en geniş sınırlarına ulaştırmamıştır. Döneminde Hazar Denizi'nden Japon Denizi'ne kadar ilerlemiştir. İmparatorluğun genişlemesi 1227 yılından sonra Ögeday'ın yönetiminde devam etmiştir. Moğol orduları İran'ın tamamını, Çin'in tamamını da 1279 yılında ele geçirmiştir.

    1230lu yılların sonunda, Cuci'nin oğlu Batu Han Avrupa'ya sefere çıkmış; Rusya'yı ele geçirmiş ve Orta Avrupa'ya kadar ilerlemiştir. Sübüdey Noyan'ın da desteğiyle o dönemdeki en güçlü Avrupa ordusu olan Leh (Polonyalı), Alman ve Macar ordularını 2 gün içinde bozguna uğratmış; Avrupa'nın da orduya bakış açısını değiştirmiştir.

    Tului'nin oğlu Hülagû Han Orta Doğu'da günümüz Filistin'ine kadar ulaşmış, Abbasi Halife'sini de öldürmesi de günümüzde hâlâ Iraklıların Moğolları sevmemesine sebep olmuştur.





    kaynakça: http://tr.wikipedia.org

    Hiç yorum yok:

    Yorum Gönder